Yoksulluğun Sonu Kitap Özeti;
Açlık, hastalık ve harcanmış yaşamlar, Dünyadaki aşırı yoksulluğun eseridir. Prof. Sachs’a göre, bu sorunların çözülmesi olanaksız değil. İnsan gücüyle sermayeyi, zengin Dünyanın stratejik planlarıyla fakir Dünyayı birleştirmek üzere, yeni bir gelişim stratejisini harmanlayan bir denklem yaratmak mümkün. Prof. Sachs gibi tutkulu bir insanı tanıdığım için çok şanslıyım. Kendini ifade edişi zaman zaman biraz sıra dışı gelse de, anlattığı her şey çok mantıklıdır ve daima yerli yerine oturur. Sorunlara yaratıcı çözümler sunan Sachs, gelişmekte olan ülkelerdeki sorunların üstesinden gelinebileceğinin farkındadır. Zaten, özünde yaşamın kendisini yansıtan istatistiklere, yeniden hayat katan bir iktisatçıdır. Rakamların ve raporların ötesinde bir insan unsuru olduğunu asla unutturmaz. Bize şuursuzluğun, yani önlenebilir veya tedavi edilebilir hastalıklar nedeniyle her gün ölen 15 bin Afrikalının ne anlama geldiğini hatırlatır. Sadece bu rakam bile, dünyadaki pek çok kişinin sıkı sıkıya bağlı olduğunu düşündüğü “eşitlik” kavramını alaşağı eder. Afrika’da yaşananlar, inancımızı sarsmaya ve bu kavrama ne kadar bağlı olduğumuzu sorgulamaya yeter. Çünkü, kendimize karşı biraz dürüst olabilsek, böyle bir felaketin her gün yaşanmasına izin vermezdik. Düşünün, tüm bir kıta kan ağlıyor. Kalbimizin derinliklerinde Afrika’daki insanların hayatlarının bizimkiyle eşit olduğuna samimi şekilde inansaydık, hepimiz daha fazlasını yapıyor olurduk. Bu çok rahatsız edici, ama somut bir gerçektir.