Anadolunun agalık düzeni süren bölgelerinde, herkes basi sıkısınca ,
bir derdi olunca dogru agaya kosar. Çünki aga güçlüdür,
beceriklidir, herseyi bilir.
Küçük Reso'nun da kamısına su yürümüş. Yani ergenlige erismis.
Ama bu farkinda degil aleti devamli sisiyor, agriyor.
Hastalandigini sanmis ve dogru agaya kosmus.
Kapiyi açan agaya aletini göstererek aglamakli bir sesle
- Agam sisti inmiiir.
Aga durumu anlamis. Içerden buz almis ve resonun alete buzu basmis.
Buzun etkisiyle agri ve sislik kalmamis. Reso rahatlamis ve
mutlu bir sekilde eve dönmüs.
Ama ertesi gün ayni dert. Yine sislik ve agrilar. Tekrar agaya kosmus.
Yine buz fasli. 3. gün yine agri ve sisten sikayetle agaya
kosmus.
Kapiyi çalmis. Bu kez aganin karisi açmis kapiyi.
- Abla agam evde yok mu dur?
- Yoktur Ula ne yapacaksin agayi?
Reso bu kez aganin karisina aleti isaret ederek, sizlanmis
- Abla sisti. Inmiiir.
Abla durumu anlamis ve resoyu içeri almis. Resonun aletini bir
güzel indirmis ve göndermis.
Reso bu tedavi yönteminden oldukca memnun kalmis. Ertesi gün
yine dayanmis aganin kapisina. Kapiyi bu kez aga açmis.
- Yine ne var ula. demis
- Agam abla yoktur.
- Ablayi ne yapacaksin ula pok yiyen?
Reso aletini isaret ederek;
- Vallah agam o senden eydir. O hem sisini indirir. Hemde
iltihabini alir.